E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
İkmib, Kimya Sektörüne Yatırım Yapmak İsteyenlere Pusula Olacak

Kimya sektörünün çatı kuruluşu İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), kimyada ithalatı frenleyecek ve cari açığın azalmasında etkin rol oynayacak önemli bir sektörel rapora imza attı. “Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler Raporu” ile kimya alanında en fazla ithal edilen 157 ürün kategorisini mercek altına alan İKMİB, yerli üretim hamlesi bekleyen 103 stratejik ürün alanını belirledi. 

 

Kimya alanında hammadde ve ara mamullerdeki yüzde 70 dışa bağımlılığı ciddi boyutlarda azaltacak yeni bir yatırım projeksiyonu sunan İKMİB, Türk kimya sanayine güç katacak öncelikli ürünlerin yerli olarak üretilmesiyle toplamda 20,7 milyar dolarlık ithalatın önüne geçileceğini öngörüyor. Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü olan kimya, yüksek katma değerli ürünlerle kilogram başına düşen ihracat bedelini artırmayı ve cari açığı azaltmayı hedefliyor.

 

Dünya ekonomisi ve küresel ticaret, Covid-19 pandemisinin gölgesinde zorlu bir yılı geride bırakırken, kimya sektörü 2020 yılını 18,3 milyar dolarlık ihracat ile tamamlayarak Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü oldu. Hammadde ve ara mamullerde yüzde 70 oranında ithalata bağımlığını sürdüren kimya sektörü, 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde 57,54 milyar dolar değerinde ithalat gerçekleştirdi. TÜİK verilerine göre 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde kimya sektöründe toplam ithalat 57,54 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 36,2 oldu. 

 

Sektörün çatı platformu İKMİB, tüm bu veriler ışığında Türk kimya sektörünün en fazla ithal ettiği hammadde ve ara mamulleri mercek altına alan stratejik bir çalışmaya imza atarak “Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler Raporu”nu hazırladı. Kimya sektörünün uluslararası ticarette rekabet üstünlüğü kazanmasını hedefleyen ve bu alandaki dış ticaret açığının yeni bir yerli üretim yatırımı hamlesiyle aşılacağını analiz eden İKMİB, kimya alanında en fazla ithal edilen 157 ürün kategorisi ile yerli üretim hamlesi bekleyen öncelikli 103 stratejik ürün alanını belirledi. Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler Raporu’nda, 2019 yılında ithalat değeri 50 milyon doların üzerinde olan 157 adet kimyasal ürün grubu öne çıkarken, söz konusu ürün gruplarının 2019 yılı toplam ihracatının 13,01 milyar dolar, toplam ithalatının 62,21 milyar dolar ve dış ticaret açığının ise 49,2 milyar dolar olduğu göze çarpıyor. Yapılan değerlendirmeler ve sektörün önde gelen temsilcilerinden alınan görüşler doğrultusunda, bu 157 ürün grubundan 103 tanesine yatırımda öncelik verilmesi gerektiği belirtilirken, bu alanda İthalat Rejimindeki V listesinde yer alan 53 ürün grubu olduğuna dikkat çekiliyor. Hem sektör hem de cari açık açısından önemli bir ithalat yükü getiren bu 103 ürün grubuna yapılacak yeni stratejik üretim yatırımlarıyla birlikte toplamda 20,7 milyar dolarlık ithalatın önüne geçilmesi hedefleniyor.

 

Sektöre ilişkin 2020 yılının ilk 11 aylık döneminde genel ithalat rakamı, mineral yağlar ve yakıtlara ilişkin ürün grubundan ayrıştırıldığında ithalatın 31,37 milyar dolar olduğu belirtilirken, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 53’e yükseldiği görülüyor. Dolayısıyla sektörde ithalatı azaltarak, cari açığın kapanmasına destek olacak yeni ve akılcı yatırımlara öncelik verilmesi hayati önem taşıyor. Kimya alanındaki teşviklerin artırılması da, sektörün gelişimi ve büyümesi açısından itici güç olacak.

Pelister: “Yerli üretim ile ekonomiye yaklaşık 21 milyar dolar katma değer sağlayabiliriz”
Kimya sektöründe üretim için en fazla ithal edilen hammadde ve ara mamuller ile bu alandaki ihracatın dış ticarete ve ekonomiye olan etkilerini ele alan kapsamlı bir sektörel rapor hazırladıklarını belirten İKMİB Başkanı Adil Pelister, “Hammaddede yüzde 70 oranında dışa bağımlı olan kimya sektörümüzde ithalatı frenleyecek, ekonomiye yaklaşık 21 milyar dolarlık katma değer sağlayarak ülkemizin ortak sorunu olan cari açığın düşmesine katkı sunacak kritik bir rapor hazırladık. Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler raporumuzda, 2019 yılında 50 milyon dolar üzerinde ithalatı yapılan kimyevi ürünleri inceledik. 157 ürün kategorisini mercek altına aldık ve yerli üretim hamlesi bekleyen 103 stratejik ürün alanını belirledik. Plastikler ve mamulleri sektörümüzde 41, organik kimyasallar sektörümüzde 22, mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler sektörümüzde 20, eczacılık ürünleri sektörümüzde 14, muhtelif kimyasal maddeler sektörümüzde 11, boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları sektörümüzde 10, uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun sektörümüzde 10, kauçuk, kauçuk eşya sektörümüzde 8, gübreler sektörümüzde 7, anorganik kimyasallar sektörümüzde 5, yıkama müstahzarları sektörümüzde 5, yapıştırıcılar, tutkallar, enzimler sektörümüzde 3 ve fotoğrafçılık ve sinemacılıkta kullanılan ürünler sektörümüzde ise 1 olmak üzere toplam 157 adet ürün grubuna ulaştık. Birliğimizce yapılan değerlendirmeler ve Yönetim Kurulumuz, alt komite üyelerimiz ve sektörümüzün önde gelen temsilcilerinden alınan görüşler doğrultusunda, bu 157 ürün grubundan 103 tanesinin yatırıma uygun ve gerekli olduğu değerlendirildi. Ayrıca bu grubun içerisindeki 53 ürün de, belirli koşulları sağlamak suretiyle ithalat rejimindeki V sayılı listede yer alıyor. Yani gerek Türkiye’de gerekse AB üyesi 28 ülkede üretimi az ya da hiç olmayan bu tip ürünlere “yüzde 0’a kadar” gümrük vergisi uygulanıyor. Türk kimya sektörümüzün ve sanayimizin bu ürünlere yönelik yatırımlarıyla birlikte ihracattaki rekabet gücümüzü artıracağımızı düşünüyoruz” dedi. 

 

Pelister: “Nitelikli ve yüksek katma değerli üretim ile ihracatta çıtayı yükseltmeyi hedefliyoruz”
2019 yılı verilerine göre, 103 ürün grubunun ithalat değerinin 20 milyar 715 milyon dolar iken ihracat değerinin 3 milyar 29 milyon dolar olduğunu ve 17 milyar 685 milyon dolarlık dış ticaret açığı verdiğini kaydeden Pelister, “Yatırım yapılmasını tavsiye ettiğimiz 103 ürün grubu, kimya sektörümüzün ithalatının yüzde 28,47’sini oluşturuyor ve Türkiye’nin genel ithalatının da yüzde 9,85’ini teşkil ediyor.  Raporumuzda mercek altına aldığımız bu öncelikli ürünlerin önemli bir kısmı sektörümüzün hammadde ve ara mamul girdisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu 103 ürün grubundan ithalat değeri en yüksek olan ilk 10 ürün grubunda polipropilen, dozlandırılmış-ambalajlanmış ilaçlar ve bağışıklık ürünleri, tereflatik asit, üre, polietilen, pvc polivinil klorür, özel işleme tabi tutalacak hafif yağlar ve müstahzarları, kan ürünleri ve bu sayılan ürünlerin çeşitleri gibi ithalat bedeli bir hayli yüksek hammadde ve ara mamuller bulunuyor. Dolayısıyla bu ürünlerin Türkiye’de üretilmesi ile kimya sektörümüzün dışa bağımlılık oranı büyük ölçüde azalacak. Sanayi yatırımına uygun olan öncelikli ürünlere yapılacak stratejik yatırımlarla birlikte kimya sektörümüzün ihracatı ve kilogram başına düşen ihracat bedeli daha da yükselecek. Böylece yüksek katma değerli kimyevi mamuller ile sektörümüz dünya kimya ihracatından aldığı payı da artıracaktır” şeklinde konuştu. 

 

Pelister: “Pandemi döneminde Türkiye’nin ihtiyaçlarına öncelik verdik”
Kimya sektörünün 2020 yılını değerlendiren İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Türk kimya sektörü, 16 alt sektörüyle birlikte ülke sanayisine yön veren tüm üretim alanlarına hammadde veya yarı mamul veren lokomotif bir sektör. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin Mart 2020’den itibaren ülkemizde de görülmesi üzerine beklenmedik bir değişim yaşadık. Covid-19 küresel salgını, üretimden tüketime bütün ekonomik zinciri olumsuz etkiledi. Pandeminin ilk aylarında ülkemizdeki acil ihtiyaçların karşılanması amacı ile bazı medikal, kozmetik ve kimyevi maddelerin ihracatına kısıtlama getirildi. Bu kısıtlamaların kaldırılmasında İKMİB olarak önemli bir katkımız oldu. Ayrıca koronavirüsün ülkemizde görülmeye başlaması ile birlikte kolonya ve dezenfektan ürünlerinde yaşanan yoğun talep sebebiyle bu ürünlerin üretiminde etil alkol sıkıntısı oluşmuştu. Yine İKMİB olarak ilgili devlet kurumlarımız nezdinde yürüttüğümüz görüşmeler ve girişimler neticesinde, bu sorunun da kısa sürede çözüme kavuşturulmasını sağladık. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin üretim seferberliği kapsamında, 100 bin litre dezenfektanı TİM adına Sağlık Bakanlığımıza ve hastanelerimize teslim ettik. İKMİB olarak da Çapa Hastanesi, Cerrahpaşa Hastanesi ve Türk Kızılay’a dezenfektan desteği sağladık. Bununla birlikte sağlık çalışanlarımızın virüse maruz kalma riskini azaltacak, yüz koruyucu sağlık siperi ihtiyacını karşılamak üzere Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) iş birliği ile 100 bin sağlık siperini Sağlık Bakanlığımıza, 3 bin sağlık siperini Gebze Devlet Hastanesi’ne ve 10 bin sağlık siperini Türk Kızılayı’na teslim ettik” dedi.

 

Pelister: “Dijital dönüşüm ile kimyada ilklere imza attık”
İKMİB olarak dijital dönüşümde öncülük ederek birçok ilke imza attıklarını dile getiren Pelister, “Türkiye’nin dijital ihracatta ilk sektörel sanal ticaret heyetini ve ihracatta ilk dijital ödül törenini gerçekleştirdik. Nisan ayında ihracatta ciddi bir gerileme yaşanırken tüm sektörler arasında en fazla ihracat yapan sektör olarak ilk sıraya çıktık. Kimya sektörümüzde bazı alt sektörlerimizde talepte azalış olurken, medikal, ilaç, dezenfektan, kolonya, sabun gibi ürünleri barındıran bazı sektörlerimizde talep artışı oldu. Özellikle hijyen ve temizlik, medikal ürünler, tek kullanımlık plastikler, ambalaj gibi ürünleri üreten alt sektörlerimiz üretimlerine ara vermedi. Dolayısıyla bu durum sektörümüzün daha az etkilenmesini sağladı. Yaz başı umutlandık. Vakalar azalmıştı. Fakat sonbahar ile birlikte yeniden vakalar artmaya başladı. Tüm zorlu koşullara rağmen, sektörümüz 2020 yılında yapmış olduğu 18,3 milyar dolarlık ihracat ile Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü konumunu korumayı başardı. 2019 yılına göre ihracatımızda yüzde 11,32’lik bir kayıp oldu. Ancak pandemi dolayısıyla küresel ekonomi ve ticarette yaşanan daralmayı göz önünde bulundurduğumuzda bu kaybı normal olarak karşılıyoruz. 2020 yılı ilk üç çeyrek verilerine göre dünyada kimya sektörü ihracatı yüzde 23,1 azalırken, Türk kimya sektörü ihracatı sadece yüzde 4,6 azaldı. Sektörümüzün dünya ihracatındaki payı ise yükseldi ve yüzde 0,7 oldu. Sektörümüz petro kimya alanında küresel enerji ihtiyacı azalmasına bağlı olarak ihracat düşüşü yaşasa da plastik, kozmetik, ilaç, medikal ve temizlik maddeleri başta olmak üzere diğer alt sektörlerinde ise nispi bir artış kaydetti. En çok ihracat yaptığımız alt sektörümüz plastikler ve mamulleri oldu. En çok artış olan sektörümüz ise yüzde 46,61 artış oranı ile muhtelif kimyasal maddeler sektörümüz oldu. En çok ihracat yaptığımız ilk on ülke ise Irak, Almanya, Hollanda, ABD, İtalya, İngiltere, İspanya, İsrail, Romanya ve Belçika olarak sıralandı. Pandemiye rağmen ABD’ye olan kimya ihracatımız yüzde 12,73, İngiltere ve Belçika’ya ihracatımız yüzde 20’nin üzerinde, Almanya’ya yüzde 5,50, İsrail ve Romanya’ya ise yüzde 14’ün üzerinde arttı” değerlendirmesini yaptı.

 

“2021 yılı için kimya sektörü ihracat hedefimiz 20,6 milyar dolar”
2021 yılında aşılamayla birlikte ekonomilerin kademeli olarak toparlanmasını beklediklerini ifade eden Pelister, “Ancak pandemi belirsizliğini hala koruyor. Özellikle ihracat açısından AB ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkelerin de pandemiyle mücadelesi ihracatımızın da seyrine etki edecektir. Burada riski minimize edebilmek için pazar çeşitliliğini artırmak gerekiyor. Kimya sektörümüz ise bu konuda her ay en fazla ülke ve bölgeye yaptığı ihracatla 27 sektör arasında birinci çıkıyor. 2021 yılında da ABD, Çin, Rusya, Hindistan ve Meksika başta olmak üzere Ticaret Bakanlığımızın belirlediği 17 hedef ülkeye öncelik vereceğiz. Diğer yandan hükümetimizin ekonomi ve hukuk alanında yapacağı reformlar ile yatırım ortamının iyileştirilmesi hem yurt içi hem yurt dışından gelecek yatırımcılarımız açısından çok önemli. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programında da öncelik verilen kimya sektörümüzde yeni yatırımların artacağına inanıyoruz. Bununla birlikte teknoloji, sermaye ve kaynak yoğun olan sektörümüzün katma değerli üretim yapısına geçmesi için ihtiyacı olan Ar-Ge çalışmalarına destek sağlamak amacıyla Birliğimizin “Kimya Teknoloji Merkezi” (KTM) kurma çalışmaları da devam ediyor. İhtiyaç analizini tamamladığımız KTM’nin önümüzdeki dönemde fizibilite çalışmalarına başlayacağız. Yıl sonunda merkezin kurulum adımlarının atılmasını planlıyoruz. İKMİB olarak 2021 yılında yapacağımız fuar milli katılım organizasyonları, sanal ticaret heyeti ve alım heyeti faaliyetleri ile yarışmaların yanı sıra kimya sektörümüz açısından gündemimizde olan diğer konular arasında Kimya Sanayi Şurası, Avrupa Yeşil Mutabakat projesi, AB REACH’e uyum kapsamında ülkemizde uygulanan Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik (KKDİK Yönetmeliği) çerçevesinde kimyasalların kaydının yapılması, BREXIT sonucu UK-REACH’e ayrıca uyum sağlanması ve Türk kozmetik Sektörü Çin e-ticaret pazarına giriş projesi de yer alıyor. Bu kapsamda ihracatta 20,6 milyar dolar üzerine çıkmak için tüm gayretimizle çalışmaya devam edeceğiz.”

Paylaş Tweet Paylaş
675 kez okundu
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM